Okulların açıldığı ilk gün çalışan öğretmenler stres altındadır. Karşılaşacakları bir sürü sorunu düşünürler ya da bu sürecin zarar görmeden nasıl geçecek kaygısı.

   Hiç bir zaman hayalindeki gibi olmaz olamaz
çünkü devlet hiç bir zaman çalışan kadının yanında
olmamıştır. Çevre de; çalışan kadını sadece para olarak görür ve hiç sızlanmaya hakkı yoktur.

   Hata çalıştığın toplumun önünde olduğun için bile sevmeyenin çoktur.
Çalışma yükü oldukça ağırlaşır. Başarılı olursan, zümrenin velilerin müdürün hedef tahtası olursun.

   Artık her kesin hedefi olursun. Gelen vurur giden vurur. İnsanların tek hedefi vardır. Karşımdakinden ne kadar faydalanabilirim fikri.
Öğretmen arkadaşlarım kendinizi korumak için müfredatı okuyun. Eskiden okullara aylık dergi halinde gelirdi okudum diye imza atardık.

  Biz çok şeyi başardık. İsteyen insanın başaramıyacağı şey yoktur. Susuz köyde yolu korkunç yerlerde görev yaptık. Öyle doğu falan da değil İzmir in köylerinde.
Anılar gibi güzellikler olmasa tamamen kendini kötü hissediyorsun böyle günlerde...

  Cemal Hoca mütahit arkadaşıyla beraber İzmir Torbalı arası ilk çalıştığımız köye petrol yeri almak için gitmişler. 4 yıl önce falan. Kahvede bir sürü yaşlı adam oturuyor.
Cemal Hoca kendini tanıtmış. Arkadaşına arazi alacaklarını anlatmış. 83 yıllarında görev yapmışız.
   Yaşlı adamlar seni hatırladık hocam demişler
Ama senin hanımının öğretmenliği hala bu köyde
konuşuluyor. Onun bütün öğrencileri üniversitede okudular."Biz o köyde 2 yıl kalmıştık"

   Bu da yenilerden: Bundan bir kaç ay önce Karşıyaka Türksel bayisine gittim. Baktım kara gözleriyle tatlı bir kız bana çok bakıyor işimi yaptı.
Dedi siz öğretmensınız değil mi 
Evet dedim.
  Ben sizin sınıfınıza gelmek için çok ağladım. Ama o pis müdür vermedi.
Çok üzüldüm. Niye gelmek istiyordun dedim.
"Siz hiç ayırım yapmıyodunuz bütün öğrencileri çok seviyordunuz...
Dedim ki senin öğretmenin de iyidir.

   Aynen şöyle dedi: Hayır benim öğretmenim çok ayırım yapardı. Zengin çocukları daha çok severdi.

(Arkadaşım ne yaptında bu çocuğu böyle yaraladın)
Böyle binlerce güzel anılarımız var. Kötüleri unutuyorsun ve diyorsun ki iyi ki öğretmen olmuşum.

Ne mutlu özü sözü bir olana