Cihan İPEK
cihanipek@salihtas.net
BÖLGESİNDE ÖRNEK DEVLET OLMAK İSTEYEN İDDİALI BİR DEVLET
08/06/2014
Düşünün; bir ülke var; orada aslında çoğunlukla herkes dindar ve %98 aynı dinin mensubu, herkes vatansever, herkes milliyetçi, herkes devletini, polisini ve askerini çok seviyor. O ülke yöneticileri her gün beş vakit namaz gibi ‘milli irade’ diye bir şarkı söylüyorlar.

Siz de o ülkenin vatandaşısınız. Vergi ve askerlik hizmetleri mükellefisiniz. Sizden de herkes gibi devletçi, milliyetçi olmanız, polisinizi, askerinizi, yargınızı ve yöneticilerinizi sevmeniz isteniyor. Milli irade şarkısına sizin de eşlik etmeniz, aynı koroda yer almanız bekleniyor. 

Ama o ülkenin okullarında anadilinizde eğitim görme hakkınız yok. Köylü halkınız eğitimsiz, yoksul ve hala ilkel yöntemlerle tarım yapıyor. Mazot ve gübre parası bulamıyor. İşsizlik oranı çok fazla. Asgari ücret tek kişinin geçim sınırının altında. Devletin resmi dilini öğrenip en iyi eğitimi alsanız bile, herhangi bir parti, cemaat veya tarikat desteğiniz ya da arkanızda çok paralı işveren bir dayınız yoksa, devlet üst kademelerinde veya stratejik işlerinde görevlendirilmeniz ve hatta bazen sıradan memuriyetlerde dahi görevlendirilmeniz mümkün değil. 

Partinizin seçimlerde başarılı olması için bölgenizde oy kullanabilecek tüm seçmenler istisnasız ve firesiz partinize oy verse dahi ülke geneli için konulan seçim barajını aşması mümkün değil. 

Halkınızın sıkıntılarını ve isteklerini dile getirip fikirlerini yazan okumuş aydınlar ile seçilmiş siyasi kişilikler yargılanıp ceza evlerine konuluyor. İlinizde veya bölgenizde en büyük ve en modern ceza evi ile karakolların ya da kalekolların yapılıyor olmasından birer büyük ağır sanayi yatırımlarııymış gibi övgü ile söz ediliyor. 

Bölgeniz enerji ve sanayi yatırımları açısından çok büyük sıkıntılar çekiyor. Bu ve benzeri yüzlerce nice sorunlarınız var. 

Siz de bu ve benzeri sorunlarla sizi hep mutsuz eden devletin uygulamalarına ve iktidarlarca size yönelik yapılan haksızlıklara karşı gösteri ve yürüyüş hakkınızı (belki de biraz abartarak) kullandığınızda, sizin ne vatandaş olmanız, ne vergi ve askerlik hizmeti mükellefiyetiniz ne de milli iradeye saygınız hiçbir şekilde para etmiyor ve derhal üzerinize kurşunlar yağıyor. 

Böyle miydi acaba bir '‘Milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti''? Yoksa bize hukuk fakültelerinde yanlış mı öğretildi? Ben öğretilenleri unuttum... 

Ruhu ve şekli itibarıyla bu ülkenin büyük sıkıntılarının kaynağı olan 07 Kasım 1982 Anayasası üzerinden 32 yıl geçti ve hala maalesef tüm tuhaflıklarıyla yürürlüktedir. 



1265 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kültür ve Tarihi Varlıkların Korunması - 23/04/2021
Kültür ve Tarihi Varlıkların Korunması
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri - 30/03/2021
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri
İktidar Utanmazlığı - 12/10/2020
İktidar Utanmazlığı
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset - 08/12/2017
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset
Sanki yine oyun içinde anlaşmalı bir başka oyun var. - 06/12/2017
Sanki yine oyun içinde anlaşmalı bir başka oyun var.
Uyduruk bir masal - 26/11/2017
Uyduruk bir masal
HUKUK DEVLETİ HAYALİNİN SONU - 06/11/2016
‘‘Bu yürüyüşümüze bir slogan da lazım.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan
 Devamı