![]()
Cihan İPEK
cihanipek@salihtas.net
Kalkınmanıza diyeceğimiz yok ama Adaletinizi elden geçirin!
24/12/2013 Başrollerinde bakan çocukları ve bürokratların içinde yer aldığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sayesinde bir düzine şey konuşuldu, bir düzine şey öğrendik. Sayalım: 1. Fetullah Gülen cemaati ve AK Parti arasında çelişkiler olduğu kesin olarak ortaya çıktı. Bu çelişkiler olmasaydı, çok daha önceden varlığından haberdar oldukları halde polis ve savcılar bu operasyonu yapmayacaklardı; biz de halk olarak ayakkabı kutularındaki paralardan bihaber kalacaktık. Bunu öğrendik. 2. Tüm demokratik yasal reformlara ve Ergenekon türü örgütlere yönelik davalara rağmen, Türkiye Cumhuriyetinin önceki hükümetleri zamanında olduğu gibi AK Parti hükümetleri döneminde de ‘‘devlet içinde bir illegal devlet’’ örgütlenmesi olduğunu, birinci elden yürütmenin başı Başbakan Erdoğan’dan bizzat duyduk, öğrendik. 3. AK Parti’nin Gülen hareketini ‘‘hizmet’’ ve ‘‘örgüt’’ şeklinde ikiye ayırdığını duyduk, okuduk, öğrendik. Ak Partinin bu nedenle önümüzdeki süreçte ‘‘hizmete hürmet, örgüte operasyon’’ politikası izleyebileceği sinyallerini aldık. 4. Artık bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun Gülen hareketi destekli ve hükümete karşı olduğundan hiçbir kesimin kuşkusu kalmadı. Dolayısıyla bu operasyonun tam bir ‘‘temiz eller operasyonu’’ değil, Gülen cemaatinin hükümete yönelik siyasi bir hamlesi olduğunu öğrendik. 5. Güllen Cemaatinin veya örgütünün ‘‘en iyi savunma saldırıdır’’ pozisyonuna geçtiğini gördük. 6. AK Parti’nin şimdiye kadar tarikatlar ve cemaatlerle ekonomik ve yönetsel çıkarlar konusunda hep uyumlu ve uyarlı bir koalisyon çalışması içinde olduğu halde, İsrail ile ilişkiler ve Kürtlere yönelik politikalarda yasa ve hükümet dışı koalisyon paydaşlarıyla artık uyarlılık göstermediğini öğrendik. (AK Parti bu tarz politikalarda devletin asli politikasını tercih etmeye başlamış gibi. Dolayısıyla hükümetin dershaneleri kapatma kararı, AK Parti’nin merkeze daha çok yanaşması ve devlet partisi olma politikasının sonuç kararıdır.) 7. Rüşvet operasyonunda bir yıldan fazladır yapılan takip ve çalışmalara rağmen dışarıya hiç bilgi sızmadığına ve İçişleri Bakanının dahi olaydan haberi olmadığına bakılırsa, cemaatin istediği gibi bilgi toplayacak, istediği kişilerin faaliyetlerini izleyip takip edecek kadar Emniyet İstihbarat Dairesi’nde etkili ve profesyonel olduğunu gördük. . 8. Yine cemaatin bilgi topladıkları kişi ve kurumlar hakkında mahkemeler nezdinde adli işlemlerde bulunacak kadar Yargı ve Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) dairesinde de etkili olduğu bu operasyonla kanıtlandığını gördük. 9. Yargı ve Emniyet içindeki kadrolaşmanın sadece AK Parti kadrolaşması olmadığı ortaya çıktı. Ak Parti iktidarı bir süre bu kadrolaşmanın kendi kadroları olduğunu zannetmiş olsa dahi, gerektiğinde bu kadroların iktidara rağmen iktidarda yer almayan başkaları tarafından da harekete geçirilebileceği ortaya çıktı. Bunu da öğrendik. 10. Bu operasyon sayesinde herkes Türkiye’de yargı ve polis teşkilatının sadece hukuk ve adalet için değil, birileri istediğinde bir ‘‘siyasi aktör’’ olarak da harekete geçtiğini gördü. (Yargı ve Polis istenildiğinde bir siyasi aktör olarak harekete geçtiğine göre, demek ki aynı Yargı ve Polis diğer siyasi aktörler gibi yolsuzlukları açığa çıkarırken de bazı iktidar ilişkilerini sakladığını anladık.) 11. Merkezi Berlin’de bulunan International Tranparency Agency (Uluslararası Şeffaflık Örgütü) nün 177 ülke üzerinde tarafsız inceleme yaparak hazırlamış olduğu 2013 yılı dünya yolsuzluk raporlarına göre Türkiye’nin, yolsuzluk ilişkileri nedeniyle 0 ile 100 puanlama sitemi üzerinden 53 puan aldığını okuduk, öğrendik. (0 puan alan yolsuzluğun en çok olduğu 100 puan alan ise hiç olmadığı ülke şeklinde değerlendirilmektedir.) 12. Son olarak her zaman dediğimiz gibi, bu yolsuzluk operasyonu, tekçi değil, çoğulculuğu bir sistemin ve tarafsız, bağımsız ve adil bir yargının Türkiye’nin tek çıkar yolu olduğunu bize öğretti. Sonuç olarak, bir Karslının dediği gibi Adalet ve Kalkınma Partisinin ‘‘Kalkınmasına’’ bir diyeceğimiz yok ama ‘‘Adalet’’ini elden geçirmesi gerekir.! Çünkü hukuk devleti ve tarafsız bir yargı herkese ve hepimize lazım! |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Kültür ve Tarihi Varlıkların Korunması - 23/04/2021 |
Kültür ve Tarihi Varlıkların Korunması |
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri - 30/03/2021 |
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri |
İktidar Utanmazlığı - 12/10/2020 |
İktidar Utanmazlığı |
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset - 08/12/2017 |
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset |
Sanki yine oyun içinde anlaşmalı bir başka oyun var. - 06/12/2017 |
Sanki yine oyun içinde anlaşmalı bir başka oyun var. |
Uyduruk bir masal - 26/11/2017 |
Uyduruk bir masal |
HUKUK DEVLETİ HAYALİNİN SONU - 06/11/2016 |
‘‘Bu yürüyüşümüze bir slogan da lazım. |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016 |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016 |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan |
![]() |