Arkadaşlar bazen çok canın sıkılır ya, sonra bir dost telefon açar nasılsın der. Yahut evladından iyiyim anne iyiyim beni merak etme cümlesini duyarsın.
  Allahım şükürler olsun dersin.

  Karşılaştığın satıcı, abla be senin hatırın için bu kadar daha indirim yaptım. Sen gülümsersin onu kırmamak için işte böyle basit gibi görünen şeylerle oyalanıyorum. Derinliklere inmeden.
   Halbuki bağırmak istiyorum, sesimi duyurabildiğim kadar

“Ey dünya çürümüş yayları kopmuş dünya ne kadar üzdün bizi “ 
   Kaybetmekmiş yok ya sen yolunu kaybettin mi? Sevdiklerini yıllarca emek verdiklerini ölmeden gözünde ölenler oldu mu hiç.
    Neyse arkadaşlar çok hain riyakar insan tanıdım bu hayatta. Keşke tanımasaydım.
     Beni de çok iyi tanırlar. Şimdiye kadar neyin üstesinden gelmedik ki öyle kimseye de yanıma kar kaldı dedirtmedik.
     İstinasız o hainler tekrar dönmüşlerdir.  Kendime yapılanı bir nebze affediyorum ama sevdiklerime yapılanı affedemiyorum arkadaşlar!
     Neyse bazen çevrende tanımadığın güzel insanları görürsün. Onlara iyi ki varsınız dersiniz. Yaşamanın anlamı olur ya işte. Bu dersin çok basit şeyler ama mutlu eden şeyler.
     Ben sık sık bunları yaşıyorum. Geçen ay Eskişehir’e gittiğimizde 46 bayanız bir tek şoför erkek ben geç katıldığım için arka koltuklarda yer
bulmuştum. Gayet eğlenceli bir gezi oldu. Katılıyorum onlara ama demek ki çokta katılamıyormuşum ki şoförün dikkatini çekmişim. Dinlenme tesislerinde çay içtim. Hediyeliklere baktık. Otobüse doğru yürüyorum. Baktım şoförümüz döndü bana aynen şunu söyledi:
  -Nasıl anlatayım sana dedi. Sen çok değerli insansın ben seni çok sevdim. Senin kardeşinim bundan sonra; Başın darlığa girdiği anda beni ara kardeşinden yardım iste dedi. Bu bacımın hatırı için sizlerle oynadım kırmadım dedi, ordakilere! Şaşırdım Adalet kız siz mi şoföre bir şeyler dediniz. Yok kız dedi çok iyi namuslu insandır. 
   Bu hafta biraz rahatsız oldum. Tahliller falan yaptırıyorum. Doktorun kapısında sırayla giriyoruz. Koltukta oturmuşum 78 yaşlarında bir amca geldi. Diğer köşede oturdu. Eşi de işlemlerini yapmak için sekretere gitti. Döndü bana baktı ben telefonda oyun oynuyorum. Gayet kibar geçmiş olsun
Sağ olun size de geçmiş olsun dedim.
  Ben Fuarın yanındaki Atatürk lisesinin müdürüydüm. Ordan emekliyim Ben de emekli öğretmenim dedim.
-Ben 10 Sene Psikoloji üzerine eğitim aldım dedi. Her gün 9 saat Kur’an okuduğunu anlamaya çalıştığını o kadar temiz saf içten anlatıyordu ki
Adını soy adını okulda nasıl seslendiklerini eşinin bilgili olmasını anlattı.
Ben bir şey diyecem dedi.
Ben hayatımda ilk olarak bir insanı bu kadar çok sevdim dedi.
 Utanmayı bir kenara bıraktım. Kusura bakmayın bir şey soracam dedim.
  -Abi siz beni tanımıyorsunuz yani niye böyle söylediniz. Aynen böyle dedi.
-Sen çok değerli birisin duruşun konuşman o kadar iyisin ki her halinle okumuşluğun belli. Farkında değilsin ışık saçıyorsun ben insanlardan anlarım dedi eşi de bize katıldı. Doktor,amcaya sonuçların çok güzel çıkmış kutlarım demiş.
    Ay keşke banada güzel dese dedim. Sen zaten güzelsin dedi Romanya kökenliymiş. Hanımını tebrik ettim. Amcaya temiz baktığı için.
     Yani arkadaşlar bazen hiç tanımadığın insanlar senin hızırın oluyor işte moralin düzeliyor. O an için morale ihtiyacım vardı çünkü Bir şeyleri paylaşmıyorsan.
     Değer kıymet bilmiyorsan. Hayatında hiç bir yetimin başını okşamamışsan
  Hayvanlara bir tabak yemek yedirtmediysen önce ailene komşuna el uzatmamışsan O zaman yaşamanın anlamı kalır mı?
Ya da yaşamanın anlamı olur mu?
   Buraya kocaman Günaydın bırakıyorum. Gören üstüne alınsın.