![]()
Cihan İPEK
cihanipek@salihtas.net
Sanki yine oyun içinde anlaşmalı bir başka oyun var.
06/12/2017
Toplum
mühendisleri ya da diğer bir deyişle kırmızı kitaplı encümeni danış işe farklı
yeni bir projeyle el atmış. Bir taraftan yoğun askeri hazırlıklar yapılıp ha
bire dışarıdan silah satın alınırken, diğer taraftan diplomasi yoğun işliyor;
Almanya Cumhurbaşkanıyla, ABD Başkanıyla yoğun görüşmeler yapılıyor; Reza
Zarrab ABD'de mahkemede konuşuyor, döviz kuru yerinde durmuyor. Tam da bu ortamda ve bal tutan parmağını yalar
diye her türlü
rüşveti ve kara para işini meşru gören bir toplumda ana muhalefet lideri can
simidi gibi SWIFT kodlu bazı dekontlar çıkarıp uzaktan gösteriyor. Tüm
Türkiye'nin dikkati birden SWIFT kodlu olduğu söylenen bu dekontlara yöneliyor.
Oysa
Swift kodlu bir havale veya EFT, banka aracılığı ile yapılmış, kaydı ABD
bankacılık sistemine de girmiş, girdisi çıktısı yasal ve aleni olan bir para
transferidir ki, transfer olduğu iddia olunan paralar da sadece bir bakanın
aldığı konuşulan 45-50 milyon Euronun yanında hiç de öyle ahım şahım bir para
değildir. Dört ayrı beyan. Yorumunu
kendiniz yapın ve anlamlandırın! 1. AB Terörle Mücadele
Koordinatörü Gilles de Kerchove, Ankara'da dün Reuters haber ajansına verdiği
röportajda: "Biz Avrupa Birliği olarak FETÖ'yü bir terör örgütü olarak
görmüyoruz ve AB'nin bu konudaki pozisyonunu yakın gelecekte değiştireceğine de
inanmıyorum" 2. Reza Zarrap mahkeme jurisine
vermiş olduğu ifadesinde: "ABD’ye tatil ve kızımı Disneyland’a götürmek
için geldim. Gelince neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Bana yöneltilen 7 suçlamayı
da kabul ediyorum. Salı verilmem için ABD hükümeti bana hiç bir söz vermiş
değil. Cezamı mahkeme verecek. Ceza evinden en hızlı şekilde çıkmam için tek
yol iddia makamı ile işbirliği yapmaktı ve yaptım. Zafer Çağlayan'a 45-50
milyon Euro rüşvet verdim." 3. Halk Bankası Genel Müdür
Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın avukatları: " "Zarrab hapis
yatmamak için yalan söylüyor. Müvekkilimiz Hakan Atilla hiçbir suça iştirak
etmemiş. Kendisi uluslararası bir entrika, yalan ve yolsuzluk ağına takılmış
çalışkan bir devlet memurudur, ancak Zarrab’ın talihsiz ve biçare bir kurbanı
olmuştur. Milyonlarca dolar rüşvet yemiş olan Halk Bank Genel Müdürü Süleyman
Aslan'ın aksine müvekkilimiz Mehmet Hakan Atilla'nın bir kuruş bile rüşvet
aldığına dair tek bir delil dosyada bulunmamaktadır. Süleyman Aslan Zarrab’tan
arsızca rüşvet alıp Zarrab’ın maşası haline gelmiş biridir. Zarrab, Atilla’ya
iftira atarak hapisten çıkış bileti almak isteyen ve Türkiye'nin eski ekonomi
bakanı Zafer Çağlayan’ı da rüşvete bağlamış olan bir kişidir." 4. Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ Reza Zarrab olayı ile ilgili olarak: "Zarrab baskı ile iftiracı
haline geldi. ABD'de yargı eliyle bir tiyatro ortaya konuyor. Tanıklar FETÖ'cü,
yargıç FETÖ'nün organizasyonuna katılmış ve 17-25 Aralık’ta FETÖ’nün
görüşlerini savunmuş biridir. Ben buradan bir adalet beklemiyorum. Eş zamanlı
bir şekilde Türkiye'de ana muhalefet lideri de Cumhurbaşkanını, yakınlarını,
ailesini karalayan iftira kampanyası başlattı. Bir yandan da New York'ta bir
parçası sürüyor" Bir yaşındayken sigortalı olarak
çalışmak! Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde Orman
Bakanlığı Toplu Açılış Törenindeki konuşmasında; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu
için SSK Genel Müdürü iken, "1 yaşındaki torunumu sigortalayarak
sahtekarlık yaptı" şeklinde bir suçlamada bulundu. Türkiye eşittir Erdoğan mı? Biraz evvel AK Parti Genel
Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Kars'ta halka hitap ediyordu. Konuşmanın
geniş bir kısmını dinledim. Konuşmadan çıkardığım sonuç, sanki yakınlarda bir
seçim varmış gibi, bir izlenim edindim. Dün de Başbakan Sayın Yıldırım iki üç
merkezde mitingler yaptı ve aynı içerikle konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan
Yıldırım'ın konuşmalarında genelikle, muhalefetin bir blok halinde FETÖ'cü veya
PKK'cı gibi gösterilmesi, terörize
edilmesi dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı, geçmiş
söylemlerinde sık sık dile getirdiği "Türk-Kürt kardeşliği veya Kürt
Kardeşlerim ya da Müslüman kardeşliği" gibi ortak ve birleştirici
söylemleri kullanmanın aksine, özellikle diğer ortak değerler olarak ileri
sürdüğü tek bayrak, tek devlet, tek millet ve Atatürk gibi vurguları daha çok
yaparak, CHP, HDP, FETÖ, PKK ve diğer sol örgütleri yan yana getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde, avcıların deyimi ile, tek atışla birden
fazla kuşu (hedefi) vurmaya çalışırken ayrıca kendisini de Türkiye'de tüm kişi
ile kurumların üstüne koyuyor ve böylece Türkiye eşittir AK Parti, AK Parti
eşittir Erdoğan imajını bilerek yaymaya çalışıyor. Kısacası Erdoğan mitinglerde
ben olmazsam haliniz yaman, bensiz hiç bir şey edinemezsiniz, bensiz ekonomi
çökeceği gibi, ülkemiz de işgal edilir, din, iman namus da elden gider, diyor.
İlginçtir ki, Erdoğan'ın bu söylemleri geniş kitlelerde yankı da buluyor ve her
yerde, mezarlıkta, taziyede, hasta ziyaretinde, düğünde, köy kahvesinde ya da
entellektüel kaffelerde, şu ya da bu şekilde hep Erdoğan konuşuluyor. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Kültür ve Tarihi Varlıkların Korunması - 23/04/2021 |
Kültür ve Tarihi Varlıkların Korunması |
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri - 30/03/2021 |
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri |
İktidar Utanmazlığı - 12/10/2020 |
İktidar Utanmazlığı |
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset - 08/12/2017 |
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset |
Uyduruk bir masal - 26/11/2017 |
Uyduruk bir masal |
HUKUK DEVLETİ HAYALİNİN SONU - 06/11/2016 |
‘‘Bu yürüyüşümüze bir slogan da lazım. |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016 |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016 |
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan |
Irak Federasyonu ve IŞİD (ISİS) - 19/06/2014 |
Irak Federasyonu ve IŞİD (ISİS) |
![]() |