Özel sektör öğretmenleri: Eylül'deki sözleşme asgari ücretin altında kaldı

Ağır çalışma koşullarına rağmen ücretlerinin geçinemeyecek düzeyde olduğunu anlatan özel sektör öğretmenleri, ücretlerinin asgari ücretin altında kalacağını belirterek “Ay sonunu getiremiyoruz” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığının 2022 verilerine göre, Türkiye’de 1 milyon 139 bin 673 öğretmen bulunuyor. Bu öğretmenlerin 975 bin 698’i devlet okullarda, 163 bin 975’i özel okullarda görev yapıyor.

Özel sektör öğretmenleri, çalıştıkları kurumla dönem başında asgari ücretin biraz üstünde bir ücrete anlaşıyor. Asgari ücretin 8 bin 506 TL olarak açıklanmasıyla beraber özel sektör öğretmenlerinin en büyük kaygısı, patronlarının eylülde anlaştıkları maaşların üzerine çıkmak istememesi ya da verilecek farkların elden geri istenmesi.

"AY SONUNU ZOR GETİRİYORUM"

Bursa’da görüştüğümüz özel sektörde çalışan öğretmenler, geçinemediklerini belirterek asgari ücret zammı sonrası maaşlarında artış olup olmayacağını merak ediyor. Özel bir kursta matematik öğretmeni olarak çalışan bir öğretmen, “Uzun çalışma saatlerinin yanında yol ve yemek ücretimizin olmaması beni aşırı derece zorluyor. İşten geç saatte dönüp hem o günün akşam yemeğini hem de bir sonraki günün öğle yemeğini düşünmek zorundayım. Maaşımın büyük bir kısmını ev kirası, faturalar ve yol ücreti gibi zorunlu giderlere harcadıktan sonra, elimde kalanıyla bırakın birikim yaparak bir hayat kurmayı ay sonunu zor getiriyorum” dedi.

"ŞU AN ASGARİ ÜCRET MAAŞIMDAN FAZLA"

İşten çıktıktan sonra eve gidip yemek hazırlayamadığında ertesi gün öğlen yemeğini de dışarıdan yemek zorunda kaldığını ve bunun maliyetinin çok fazla olduğunu anlatan öğretmen “Asgari ücretin üstünde bir maaş alıyordum ancak yeni asgari ücret maaşımı geçtiği için kaygılıyım. Geçen sene de aynısı olmuştu. Asgari ücret maaşımı geçtiğinde aradaki farkın maaşıma yansıtılmasını talep ettiğimde ‘Zaten daha az maaş alıyordun bak maaşın arttı bir de daha fazlasını mı istiyorsun?’ cevabını aldım. Bu sene de aynı şeyi yaşamaktan korkuyorum” dedi.

"ÜCRETİMİZ ARTMADAN HER ŞEY ZAMLANDI"

Aldığı ücret, asgari ücrete eşitlenirse maaşın artmış olacağını ama bunun yaşamak için yeterli olmayacağını anlatan öğretmen “Giderlere gelen zam ile aldığım ücret arasında oluşan fark beni çok zorlayacak. Bir de özel sektör çalışanları olarak biz önce çalışıp sonra ücretimizi alıyoruz. Yani ocak ayının maaşını şubat ayında alacağız. Ancak ocak ayı daha gelmeden tüm ürünlere zam gelmeye başladı bile. Marketlerin birçoğu etiketlerini değiştirmeye başladı. Ocak ayını alacağım eski maaşım ile nasıl geçireceğimi bilmiyorum. Her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

"RESMİ TATİLLERDE DAHİ ÇALIŞIYORUZ"

Özel bir kursta rehber öğretmen olarak çalışan bir öğretmen ise, eğitimde özel sektörün en zayıf halkasının kendileri olduğuna dikkat çekti. Çoğu zaman öğretmen olarak bile görülmediklerini anlatan öğretmen “Günde on buçuk saat çalışıyorum. 12 saat çalışan arkadaşlarım da var. Öğle arasında dahi çalışıyorum. Çoğu zaman yemekten kalkıp işimi halledip zamanım kalırsa devam edebiliyorum yemeğime. Kurumdaki halkla ilişkiler, muhasebe, kayıt görüşmesi gibi işleri de biz yapıyoruz. Resmi tatillerde dahi çalışıyoruz.1 Ocak’ta kendi işyerimizdeki herkes tatil yaparken bir tek rehber öğretmenlere tatil yoktu. Bu tatili alabilmek için bile ekstra konuşmamız ‘insan’ olduğumuzun altını çizmemiz gerekiyor” dedi. Kurumun bütün yükünü çekerken aldıkları maaşın asgari ücretin yalnızca 500 TL üstünde olduğunu belirten öğretmen, “Asgari ücrete yapılan zamla beraber 500 TL yine üstüne konulacağı söyleniyor. Ancak aklıma ilk gelen ulaşım ücretlerinin pahalılığı ile nam salmış Bursa gibi bir şehirde ulaşıma da zam yapılırsa iki vesait yaparak işe nasıl gideceğim oldu. Gıda, ulaşım, faturalar derken aslında o 500 TL’nin de ‘artan’ asgari ücretin de daha cebime girmeden nasıl eriyeceğinin kaygısını taşıyorum” dedi.

Uğur ÖKDEMİR- BURSA

60 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın